“Tüm bunlari yasayacagimi bilerek geçmise dönsem, o asansöre yine binerim.  Hem de kosa kosa binerim… Kosa kosa…” Evlendiginiz gece basiniza gelebilecek en saçma sey nedir? Aklinizin sinirlarini biraz zorlayin... Söyle düsünün, balayi için gittiginiz otelde, o otele sizin gibi gelen diger bir çiftin damadiyla asansörde kalsaniz ne yapardiniz? Inanin bana, asansörün kapisi kapanirken var olan hiçbir sey, o kapi tekrar açildiginda eskisi gibi olmayacak. Bu hikâyeyi, gülmekten okuyamayacaksiniz…

“Bir aydir seni düsünmeden geçirdigim bir saniye bile olmadi. Yaptigin her hareketi takip ettirdim. Yasadigin her seyden haberdardim. Ben senin 49 kiloya düstügünü bile biliyorum! Günlerce telefonuna gelen beslenme önerileri mesajlari toplu mesaj degildi, onlari ben attirdim, sadece sana atildi. Pembesini bulamadigin o etegi, o magazaya getirten bendim, her sabah kapina süt birakilmasi binanin hizmeti degildi, sadece sana yapildi, ben yaptirdim. Disari her çiktiginda dagitilan çiçekler belediyenin hizmeti degildi, onlari ben dagittirdim. Sana çiçek verebilmek için koskoca bir mahallenin insanlarina her gün çiçekler dagittirdim. Seni hiçbir yerde ise aldirtmayan da bendim, sirkette açik pozisyon birakan da, o pozisyona kimseyi aldirtmayan da bendim, çünkü sen gel istedim. Çünkü bana gel istedim. Bana geldiginde bahanen olsun istedim. Sana bahane vermek istedim…”