Kalp krizine bağlı inme yaşayan bir ressamın hikâyesiydi. Birden dünyayı sis bulutu altında görmeye başlamış. Her yer kirli ve griymiş. O günden sonra resimleri siyah beyaz yapmış. Renkleri dalga boylarıyla algılamaya başladığında renkli tablolar da yapmış. Çok ilginç tablolar çıkmış ortaya.”

İstanbul’a dönsem, insan selinin içine karışıp kaybolsam, ya da ateşe versem kendimle beraber her şeyi, küllerim evrenin her yanına yayılsa. İngilizce bilen tanecikler, Fransızca, Almanca, Çince bilenler ayrı bedenlerde yere inse…

Nargül Delice’nin hikayelerinde samimiyeti hissedecek tabiat kadar dengeli ruh haliyle hüznü sevinci şaşkınlığı abartısız yaşayacaksınız. Delice insanımızı anlatırken gerçeğe sığınıp doğal kalmayı tercih ediyor. Okuru yoran süslü sözlerden, gereksiz betimlemelerden, beylik laflardan uzak duruyor. Hep taze kalacak sade ve özgün hikayeler…