Tövbe, hemen hemen herkes hayatında en az bir kere tövbe etmiştir. İnsanoğlu işte bu, tövbe eder bazen, ama gönülden ama gönülsüz. Acaba Allah, hiç inanmayanlara da onlara son nefeslerinde ikinci bir şans veriyor muydu?

Yunus Laurent, hayatı hep kadın, içki, kumar ve avareliklerle geçer. Ama Yunus Laurent’i diğer insanlardan ayıran en önemli özelliği, hayatı boyunca hiçbir canlıya zarar vermemesidir. Yunus Laurent’in yaşam felsefesinde karıncayı öldürmek bir kenara onu incitmek bile yer almaz.

Lakin Fransız Yunus Laurent, ne Allah’a ne de herhangi bir dine inancı vardı. Yunus Laurent, Kadir Gecesi’ndeki kaza sonucu yaşam ile ölüm arasında, o çok ince çizgide kaderini belirler. Herkese verilen bu ikinci şansı bırakmaz.

Yunus Laurent, Hacı Bayram Doğru ile tanışmasından sonra geçmişteki yaşantısından yavaş yavaş vazgeçer. Yunus Laurent, o ince çizgide hayatının en önemli kararını verip tövbe eder. Allah’a çok yakın bir dost olur ve yaşantısının son anında bir evliya derecesine sahip olur.

Yunus Laurent’in Kadir Gecesi’nde insanoğluna Allah tarafından bahşedilen o muazzam “an” da kalbine bir anda düşen Allah inancı ve aşkı, onu Allah katında evliya derecelerin en üstüne çıkarmıştır.

Günümüzde yaşayan insanlardan, Musevi, Hristiyan ve Müslümanlardan hiç kimse bir zamanların dinsizi olan, Fransız Yunus Laurent’in kavuşmuş olduğu dereceye ulaşamadı.

Elinizdeki kitapta anlatılanlar modern çağın son iki büyük evliyasının, Hacı Bayram Doğru ve Yunus Laurent’in, Allah inancı ve aşkı yolundaki mucizelerle dolu hayatları ve tasavvuf anlayışındaki inanılmaz yaşantılarının öyküsüdür.