Hiç düşündünüz mü, orman yalnızca ağaçlardan mı oluşur? Ağaçlardan başka canlılar yok mudur ormanda? Haydi biraz daha düşünelim… Toprak denen yeryüzü örtüsü ormanın en önemli parçası değil midir? Peki ya ormanın sesi olur mu? Haydi söyleyin orman deyince aklınıza başka neler geliyor? 
Bir ormanı, orman yapan tüm bileşenleriyle birlikte gözler önüne seren bu kitapta, çocuklar Cihan Öğretmen’le birlikte bir orman gezisine gidiyorlar. Bu orman gezisinde çocuklar ormanı keşfediyorlar, eee adları üstünde hepsi birer orman kâşifi! Haydi siz de orman kâşifleriyle birlikte ormanın doyasıya tadını çıkarın. Okurken burnunuza toprak ve yosun kokuları, kulağınıza da kuş cıvıltıları ve dere şırıltıları gelirse hiç şaşırmayın!

KİTAPTAN
“En çok hangi mevsimi seviyorsunuz?” sorusu aynı za¬manda bir kaynaştırma görevi de görüyor bu tür geziler¬de. Eller kalkıyor, sözler söyleniyor, gülüşmeler yükseliyor ve bir de bakıyoruz ki aramızdaki tüm buzlar erimiş. Artık tam bir grubuz, birlikte biraz daha zaman geçirince bir ekip oluyoruz.
                                                                      ***
Araçlardan uzaklaşıp ormanın içine doğru biraz yürüdük. Kayın, gürgen ve meşe ağaçları taze yeşil yapraklarıyla çok güzel görünüyorlardı. Arazi biraz eğimliydi. Her yerde ağaçlar ve çalılar olduğu için bu kez tam bir halka olamasak da, herkesin birbirini rahatlıkla görüp duyabileceği bir şekilde dizilmiştik. Herkes merakla bana bakıyordu.
                                                                      ***
“Öğretmenim, benim adım Aslı. Çiçekçilerde satılan çiçekler fidanlıklarda yetiştiriliyor.”
“Çok güzel bir yanıt Aslı” dedim. “Peki, fidanlıklarda nasıl yetiştiriyorlar biliyor musun?”
“Biliyorum” dedi Aslı. “Tohumlardan.”
                                                                      ***
Rüzgâr, ağaç dallarını birbirine sürterek hafifçe uğuldarken bir öter ardıcın şen şakımaları duyuluyordu az öteden. Kâşifler, hem birbirlerine hem de diğer tüm canlılara daha yakındılar artık.

Yazar Hakkında:
1970 yılında, adı Yeşilce olan bir Karadeniz köyünde doğdu. Köy, adı gibi yemyeşil olduğu için doğayla küçük yaşlarda tanışma şansını yakaladı. Yedi yaşındayken ailesiyle, İstanbul’da Soğanlık adlı bir semte taşındı. Osmanlı İmparatorluğu zamanında sarayın soğanlı bitkileri orada yetiştirildiği için Soğanlık deniyormuş o semte. Çocukluk yıllarında doğadan ve ona sürekli arkadaşlık eden Boncuk adlı köpeğinden çok şey öğrendi.
Doğa sevgisi onu, İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü’nde okumaya yöneltti. Sonra aynı fakültede öğretmen olup yeni orman mühendisi adaylarına dersler verirken, bildiklerini çok sevdiği çocuklara da anlatma isteğiyle yanıp tutuştu. Değişik yaşlardan yüzlerce çocukla ormanlarda geziler yaptı, onlara ormanın ilk bakışta görünmeyen yönlerini anlattı.
Yeşil Gazete adlı yayın organında doğayla ilgili düzenli yazılar yayımlayan Cihan Erdönmez, 20 bölümden meydana gelen Orman Yolu adlı bir belgesel dizisi çekti. Belgeselleri, beIN İZ TV adlı kanalda hâlâ yayımlanıyor.
Cihan Erdönmez merak ve heyecanla doğayı gözlemlemeye, onunla ilgili kitaplar okumaya, yeni şeyler öğrenip öğrendiklerini başta çocuklar olmak üzere insanlara anlatmaya çalışıyor.