Kur’an vahyi ilk olarak Oku Rabbin adına! diye başlamıştı. Vur Rabbin adına... Kır Rabbin adına... Yok et Rabbin adına... Tahrip et Rabbin adına... Tarümar et Rabbin adına... diye başlamamıştı. Müslümanlar söz medeniyetinin çocuklarıydı. Yüce Kitap onlara sözün tamamını dinleyip en güzeline uymayı emretmişti. Sesini yükseltenler buyurgan ve mütehakkim olmak isteyenlerdir. Zorbalığa ve zora niyetlenenlerdir. Sözleri etkili olmadığı için, dahası sözün gücüne inanmadıkları için, güçlü söz söyemekten aciz oldukları için, var güçlerini seslerine vermişlerdir. Sözün açığını, hatta sözün yokluğunu sesle bastırmaya kalkmışlardır. Sesin gücüne inanların silahları, sözün gücüne inanları vurmuştur. Ne var ki, Ebu Cehil’in tokadı Kabe’de söz sarayının sultanı olan Kur’an’ı okuyan Abdullah b. Mes’ud’un sesini bastıramamıştı. Parça ve bütün... İşte bütün mesele. Parçayı Müslümanların gözüne sokmak, hakikate karşı düzenlenmiş bir terör eylemidir. Onlar terörden beslenen terör istismarcılarıdır. Aslolan bütünü görmektir. Hikmet budur. Bütünü parçaya feda etmeyenler, şundan emin olmalıdırlar: En sonunda söz’ün gücü, gücün sözüne galip gelecektir.
Kitabın Özellikleri
Basım Dili | Türkçe |
Sayfa Sayısı | 430 |
Kapak Türü | Ciltsiz |
Kağıt Türü | 2. Hamur |
Basım Tarihi | Ekim 2012 |
Basım Yeri | İstanbul |
En / Boy | 13,00 / 21,00 cm. |
Kapak Tasarım | Yunus Karaaslan |